Riga - Gezi Rehberi

Bir gezi yazımla daha tekrar karşınızdayım. Bu sefer rotamız Letonya'nın başkenti Riga'dan geçti. Düşük beklentilerle gittiğim bu şehir beklentilerimi kat ve kat karşıladı diyebilirim. Baltık denizine kıyısı olan bu sevimli şehirin resmi dili Latça olmasına rağmen İngilizce bilenlerin sayısı bir hayli tatminkar. Euro kullanan bu ülke konumu gereği bir hayli soğuk.

Ulaşım konusuna gelecek olursak; Otogar şehir merkezine(gezilecek yerlere) oldukça yakın, eğer uçak ile geliyorsanız havaalanından sıklıkla şehir merkezine otobüs kalkmakta.

Riga'daki tüm otobus saatleri için bu linke bakabilirsiniz. Ayrıca vermiş olduğum link, hangi otobüsü kullanıcam diyenler içinde yararlı olacaktır. Otobüse bindiğiniz vakit bileti şöförden almanız mümkündür. Aman diyim bileti okutmayı unutmayın yoksa yersiniz cezayı :)

Gelelim gezilecek yerlere; Öncelikle gezilecek yerleri listelemeden önce şunu söylemek istiyorum. Riga'da bulunan Old Town yani kentin kurulduğu ilk yer UNESCO tarafından dünya kültür mirasları listesine alınmış bulunmakta.

Dome Meydanı: UNESCO dünya kültür mirasları listesindeki bu meydan tam anlamıyla şehrin kalbinin attığı yer denebilir. Bir çok etkinlik bu noktada yapılmakta ve buram buram tarih kokmakta..

St. Peter Kilisesi: Riga'nın en güzel kiliselerinden biridir. Gothic bir yapıya sahiptir.

House of Blackheads: Eğer Riga'ya geldiyseniz buraya görmeden, fotoğraflamadan giderseniz bu şehire ihanet etmiş olursunuz :) Çok güzel mimarisi olan bu yapıt sizi gerçekten büyüleyecektir. Birde gece ışıklı halini görmenizi öneririm..

Kedi Evi: Efsanesini anlatarak başlamak istiyorum; Tüccar ile tüccarlar loncası arasında bir anlaşmazlık çıkar ve tüccarımız hemen karşısında bir ev yaptırıp tepesine iki tane loncaya bakan kara kedi koydurur. Efsanesinden sonra zaten insanın bakası geliyor :)

Özgürlük Anıtı: Halkın bağışları ile Letonya'da bağımsızlık savaşında ölen askerlerin anısına dikilmiştir. 42 metre boyunda gerçekten devasa bir anıt.

Riga Kalesi

Alberta Iela: Gerçekten enteresan olan ve insanı büyüleyen bir mimari.. Gidip görmeye değer.

Ulusal Opera Binası: Gerçekten çevresi itibariyle beni büyüledi diyebilirim. İçine girmeseniz bile dışardan görmeye bile değecek bir konuma sahip..


Nerde mi konaklasak?   Burda size direk kendiminde kalmış olduğu ve konumu itibariyle her yere yakın olan ve fiyatıda uygun olan tek bir yer önermek istiyorum; Baltic City Hostel  yolunuz düşerse ve kalırsanız umarım memnun kalırsınız :)

Eksik bir şeyim varsa kusura bakmayın, sağlıcakla kalın :)